KEDİLER HAKKINDA KISA BİR GEÇMİŞ
Kediler binlerce yıl insanlarla birlikte aynı evi paylaşmışlardır. Bu birlikteliğin başlangıcı kesin olmamakla birlikte İsa dan önce 1600’ü işaret etmektedir. Kedileri evlerinde ilk olarak barındıran eski Mısırlılardı. Kedi,onlara göre sadece birer arkadaş değil, aynı zamanda tapındıkları bir nesneydi. Sanatsal çalışmalarda ve piramit duvarlarındaki hiyerogliflerde resmedilerek ve çoğunlukla mumyalanıp sahipleriyle birlikte aynı meazara gömülerek birçok farklı şekilde ölümsüzleştirilmişlerdir.
Her ne kadar Mısır kanunları kedi ihracatını yasaklasa da, denizciler gemileriyle birlikte sayısız kedi kaçırmış ve onları Akdeniz bölgesi boyunca yer alan ülkelere getirmişlerdir. 11.yy.da “kara veba” avrupa kıtasını kasıp kavururken kediler fare avcısı olarak oldukça aranır hale gelmişlerdir. Tüm bu süreçler içerisinde büyük ölçüde hayatta kalmayı başarmıştır. Kediler usta avcı içgüdülerini ve özgüvenlerini asla yitirmemişlerdir. Mısırlı atalarıyla aynı mırıldanma seslerini çıkarmakta onlara özgü aynı mesafeli ve sevgi dolu tavrı sürdürmeye devam etmektedirler.
Bugün fizikçiler ve psikologlar kedi sahibi olmanın yararlarından bir yenisini daha keşfetmişlerdir; “STRES FAKTÖRÜNÜN AZALTILMASI”. Kedi sahibi olmanın aslında kan basıncını düşürebileceği ve stresi hafifletebileceği ispatlanmıştır. Ayrıca bunların yanı sıra, kediler yalnız yaşayan yaşlı ve yetişkinler için ideal birer yoldaştır. Hayatını bir kediyle paylaşan insan sayısı gün geçtikçe artmaktadır.